İngilizcede Kapı Anlamı, Kullanımı ve Örneklerle Açıklama
İngilizce öğrenenlerin en temel kelimelerden biriyle başlayalım: kapı. Peki, kapı kelimesi İngilizcede nasıl söylenir? Hangi cümlelerde kullanılır? Tek bir anlamı mı vardır, yoksa farklı kullanımları da mevcut mudur? Bu makalede “door” kelimesini detaylıca inceleyeceğiz ve İngilizce öğrenme sürecinizi bir adım öteye taşıyacağız."Kapı" İngilizcede Ne Demek?
Kapı, İngilizcede "door" olarak çevrilir. Bu kelime, genellikle bir odaya, eve, binaya ya da araca giriş veya çıkışı sağlayan hareketli yapıyı ifade eder.
Türkçe: Lütfen kapıyı kapatır mısın?
İngilizce: Could you please close the door?
"Door" Kelimesinin Kökeni
“Door” kelimesi Eski İngilizce'deki “duru” veya “dor” kelimelerinden türemiştir ve bin yıllardır çeşitli Cermen dillerinde benzer şekilde kullanılmıştır. Bu da kelimenin temel bir ihtiyaç ve yapı taşı olduğunu gösterir.
Farklı Anlamları ve Kullanım Alanları
"Door" kelimesi sadece fiziksel bir nesneyi ifade etmez. Mecazi anlamlarda da sıkça kullanılır. İşte bazı örnekler:
1. Fiziksel Anlam
Kapı; bir odayı, binayı veya alanı kapatan giriş/çıkış noktası.
She knocked on the door before entering the room.
(Odaya girmeden önce kapıyı çaldı.)
2. Fırsat Anlamında
Bir imkân veya fırsatın kapısını aralamak gibi.
This job could open the door to many opportunities.
(Bu iş birçok fırsatın kapısını açabilir.)
3. Kapalı Olmak / Dışarıda Kalmak
Mekanik ya da mecazi anlamda dışlanma, kapanma.
He was shown the door after the argument.
(Tartışmadan sonra kapı gösterildi — kovuldu.)
"Door" Kelimesiyle Kullanılan Yaygın Kalıplar
➤ Knock on the door
Kapıyı çalmak
→ He knocked on the door three times.
➤ Behind closed doors
Kapalı kapılar ardında
→ The decision was made behind closed doors.
➤ Leave the door open
Kapıyı açık bırakmak (hem fiziksel hem mecazi anlamda)
→ Let’s leave the door open for future collaboration.
➤ Show someone the door
Birini kovmak
→ After the fight, the manager showed him the door.
"Door" Kelimesinin Sıklıkla Geçtiği Alanlar
Ev ve mimari terimler: front door (ön kapı), back door (arka kapı), sliding door (sürgülü kapı)
Güvenlik sistemleri: door lock, door alarm
Teknoloji: smart door systems (akıllı kapı sistemleri)
İngilizce deyimler ve kalıplar
Door Kelimesinin Dil Seviyesine Göre Kullanımı
A1 (Başlangıç) | This is my door. | Temel tanım |
A2 | I closed the door because it was cold. | Gerekçe ile kullanım |
B1 | The opportunity opened many doors for her. | Mecazi anlamda |
B2 | The meeting happened behind closed doors. | Deyimsel kullanım |
İngliizce Kapı Kelimesi ile ilgili Cümle Örnekleri
Kolay Seviye (Easy)
This is a door.
➤ Bu bir kapıdır.
Open the door, please.
➤ Lütfen kapıyı aç.
The door is closed.
➤ Kapı kapalıdır.
She knocked on the door.
➤ Kapıyı tıklattı.
The door is red.
➤ Kapı kırmızıdır.
Orta Seviye (Intermediate)
He forgot to lock the door last night.
➤ Dün gece kapıyı kilitlemeyi unuttu.
There is a note on the front door.
➤ Ön kapıda bir not var.
Please don’t slam the door!
➤ Lütfen kapıyı çarpmayın!
The wind suddenly opened the door.
➤ Rüzgar aniden kapıyı açtı.
She stood by the door, waiting for him.
➤ Kapının yanında durdu, onu bekliyordu.
Zor Seviye (Advanced)
As soon as I stepped through the door, I knew something was wrong.
➤ Kapıdan adımımı atar atmaz bir şeylerin ters gittiğini anladım.
The old wooden door creaked loudly every time it was opened.
➤ Eski tahta kapı her açıldığında yüksek sesle gıcırdıyordu.
He walked out the door without saying a single word.
➤ Tek kelime etmeden kapıdan çıktı.
Behind every door lies a new opportunity or a hidden challenge.
➤ Her kapının ardında yeni bir fırsat ya da gizli bir zorluk yatar.
They installed a reinforced steel door to improve security.
➤ Güvenliği artırmak için güçlendirilmiş çelik bir kapı taktırdılar.