İngilizcede Sandalye Ne Demek? “Chair” Kelimesinin Anlamı, Kullanımı ve Çeşitleri
İngilizce öğrenmeye yeni başlayanların sıklıkla karşılaştığı temel kelimelerden biri de “sandalye” anlamına gelen chair kelimesidir. Günlük konuşmalardan akademik metinlere kadar geniş bir kullanım alanına sahip olan bu kelime, sadece “oturmak için kullanılan mobilya” anlamına gelmekle kalmaz, aynı zamanda birçok deyim ve teknik kullanımda da karşımıza çıkar. Bu makalede İngilizce “chair” kelimesini hem dil bilgisel hem de kültürel ve teknik açıdan detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Chair Ne Demek? – Temel Anlamı
Chair, İngilizcede en basit haliyle “sandalye”, yani bir kişinin oturması için tasarlanmış mobilya anlamına gelir. Genellikle dört ayaklı, sırt destekli ve bazen kol dayanakları olan bir eşyadır.
İngilizce-Türkçe Çeviri:
Chair: Sandalye
A chair is a piece of furniture designed for sitting.
Örnek cümle:
I sat on the wooden chair near the window.
(Pencerenin yanındaki ahşap sandalyeye oturdum.)
Chair Kelimesinin Gramerdeki Yeri
“Chair” kelimesi isim (noun) olarak kullanılır. Tekil ve çoğul halleri vardır:
Tekil: chair
Çoğul: chairs
Örnek:
There is one chair in the room. (Odada bir sandalye var.)
There are four chairs around the table. (Masada dört sandalye var.)
Ayrıca “chair” bazı özel kullanımlarda fiil (verb) olarak da kullanılabilir. Bu, genellikle daha ileri seviyede İngilizce kullanımıdır:
To chair a meeting: Bir toplantıyı yönetmek.
She chaired the committee for five years.
(Komiteyi beş yıl boyunca yönetti.)
Chair Kelimesinin Türetilmiş ve İlgili Halleri
İngilizcede bir kelimenin farklı varyasyonları, yeni kelimeler öğrenmek için oldukça verimlidir:
Chairman / Chairwoman: Toplantı başkanı
Chairperson: Cinsiyetsiz şekilde kullanılan toplantı başkanı
Armchair: Kolçaklı sandalye
Wheelchair: Tekerlekli sandalye
High chair: Bebek sandalyesi
Deck chair: Katlanabilir plaj sandalyesi
Bu tür türevler hem kelime dağarcığınızı geliştirmenizi sağlar hem de “chair” kelimesinin farklı bağlamlarda nasıl kullanıldığını anlamanızı kolaylaştırır.
Chair Kelimesi ile Sık Kullanılan Deyimler ve Kalıplar
İngilizcede “chair” kelimesi bazı kalıplaşmış deyimlerin içinde de yer alır:
Take the chair: Toplantıyı yönetmek
Be in the chair: Yetkili konumda olmak
Musical chairs: Sandalye kapmaca oyunu ama aynı zamanda iş dünyasında değişen roller anlamında da kullanılır.
Electric chair: Elektrikli sandalye (ölüm cezası için kullanılan bir araç)
The CEO took the chair at the board meeting.
(CEO, yönetim kurulu toplantısında başkanlığı üstlendi.)
Teknik ve Akademik Kullanımlarda “Chair”
Özellikle üniversitelerde ya da resmi toplantılarda “chair” kelimesi, bir bölüm başkanını ya da oturumu yöneten kişiyi ifade eder:
Department Chair: Bölüm başkanı
Session Chair: Konferans oturumu yöneticisi
Örnek:
The session chair introduced the keynote speaker.
(Oturum başkanı, ana konuşmacıyı tanıttı.)
Bu kullanım, İngilizce akademik dilde oldukça yaygındır ve TOEFL, IELTS gibi sınavlarda da karşınıza çıkabilir.
Chair ile İlgili Kelime Ezberi ve Telaffuz
Telaffuz: /tʃeər/ (Amerikan) – /tʃɛə/ (İngiliz)
Köken: Eski Fransızca chaiere (oturak) kelimesinden türemiştir.
İngilizce
Türkçe
Örnek Cümle
chair sandalye She sat on a comfortable chair. armchair koltuk He bought a new armchair for his office. wheelchair tekerlekli sandalye He has been using a wheelchair since the accident. İngilizcede “chair” kelimesi sadece bir oturma aracı değil, aynı zamanda toplantı başkanlığı, akademik unvanlar ve deyimsel ifadelerle oldukça geniş bir kullanım alanına sahiptir. İngilizce öğrenmeye yeni başlayanlar için temel ama mutlaka detaylarıyla öğrenilmesi gereken bir kelimedir.
Chair Kelimesi ile ilgili Cümle Örnekleri
Kolay Seviye (A1-A2)
Temel kelime bilgisi ve basit gramer yapıları içerir.
This is a chair.
➤ Bu bir sandalyedir.
I have a red chair.
➤ Kırmızı bir sandalyem var.
The chair is next to the table.
➤ Sandalye masanın yanında.
He is sitting on the chair.
➤ O, sandalyenin üzerinde oturuyor.
There are four chairs in the room.
➤ Odada dört sandalye var.
Orta Seviye (B1-B2)
Biraz daha uzun cümleler ve zaman kipleri içerir.
She bought a new chair for her office.
➤ Ofisi için yeni bir sandalye satın aldı.
I couldn’t find a comfortable chair to sit on.
➤ Üzerine oturacak rahat bir sandalye bulamadım.
The chairs around the dining table are made of wood.
➤ Yemek masasının etrafındaki sandalyeler ahşaptan yapılmış.
When I entered the room, he was already sitting in the chair.
➤ Odaya girdiğimde, o zaten sandalyede oturuyordu.
Please take a chair and join the meeting.
➤ Lütfen bir sandalye al ve toplantıya katıl.
Zor Seviye (C1-C2)
Deyimler, soyut ifadeler ve ileri gramer yapıları içerir.
He chaired the committee with professionalism and integrity.
➤ Komiteye profesyonellik ve dürüstlükle başkanlık etti.
(“chair” burada fiil olarak kullanıldı.)
The empty chair at the table was a silent reminder of his absence.
➤ Masadaki boş sandalye, onun yokluğunun sessiz bir hatırlatıcısıydı.
The professor was appointed as the chair of the linguistics department.
➤ Profesör, dilbilim bölümünün başkanlığına atandı.
The debate was intense, but the chair kept everything under control.
➤ Tartışma yoğundu ama başkan (moderatör), her şeyi kontrol altında tuttu.
Being in the hot seat is not easy — the chair comes with great responsibility.
➤ Zor bir durumda olmak kolay değildir — bu makam büyük sorumluluk getirir.
(“the hot seat” deyimi zor durum anlamındadır.